AI İşimizi Alıyor mu, Yoksa Biz Yanlış mı Konumlandık?
Sıkça duyduğumuz toplu işten çıkarmalar neyi anlatıyor? Microsoft örneğinden hareketle değişen roller, yanlış varsayımlar ve kazanan profiller.
Geçtiğimiz hafta Microsoft'un, şirketin %3'üne denk gelen 6.000 ile 7.000 arasındaki kişiyi işten çıkardığı haberi geldi. Bu haber hem global medyada hem de Türkiye'de oldukça fazla konuşuldu. Şirketin yaptığı açıklamaya göre, bu çıkarmalar dünya genelinde tüm lokasyonlardan yapılacak; belirli bir departman hedef alınmayacak ve performans bir kriter olmayacak. Yani İşten çıkarmaların temel motivasyonu, performansı düşük çalışanlarla yolları ayırmak değil.
Tüm dünya tek yürek, akıllarda şu soru: AI nedeniyle mi işten çıkarmalar yapıldı? Bu sorunun cevabını net olarak anlayabilmek adına, Microsoft'un yakın zamandaki işten çıkarmalarına, günümüzdeki yatırımlarına ve stratejisine bakmak gerekiyor.
2023: Büyük Layoff Yılı
Microsoft, son 5 yılın en büyük işten çıkarmasını 2023 yılında yaptı. Performansa bağlı olarak yapılan bu küçülmenin nedenlerini şirket; büyüme beklentilerinin düşmesi ve teknoloji sektöründe yavaşlama olarak sıraladı. Bana kalırsa şaşırtıcı değildi çünkü benzer haberler, Türkiye de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından geliyordu. Pandemi sonrası yaşanan kontrolsüz büyümenin doğal küçülmesiydi bu.
Genel tabloya bakacak olursak, Microsoft'un da dahil olduğu Meta, Amazon ve Google gibi devler 2023 yılında toplamda 188.000'den fazla çalışanı işten çıkardı. Bazı kaynaklarda bu sayı 256.000'e kadar çıkıyor. İşten çıkarmaların temel sebepleri arasında ekonomik durgunluk, hisse senedi fiyatlarındaki düşüş, azalan tüketici talebi ve pandemi sonrası aşırı işe alımın yarattığı iş gücü fazlası yer aldı.
2024: Devam Eden İşten Çıkarmalar
2024 yılında teknoloji sektöründe yaklaşık 150.000 işten çıkarma gerçekleşti. Bu kesintiler 525'ten fazla şirketi etkiledi.
Dell: 20.000'e yakın kişiyi işten çıkardı. AI odaklı yeniden yapılanma.
Intel: 15.000 kişi, toplam iş gücünün %15'i. AI çip yatırımları ve maliyet azaltma.
Tesla: 14.000 kişi (%10). Verimlilik artışı ve maliyet düşürme.
Cisco: 9.850 kişi. Altyapı ve güvenlik birimlerinde yeniden yapılanma.
SAP: 8.000 kişi. Bulut odaklı yeniden yapılanma.
Microsoft: 4.050 kişi. AI yatırımları için kaynak yaratma.
Amazon: 9.000 kişi. Reklam, bulut, Twitch birimlerinde kesinti.
PayPal: 2.500 kişi. AI ve blockchain odaklı strateji.
Salesforce: 1.000 kişi. Operasyonel verimlilik.
2023 ve 2024'e genel olarak bakacak olursak, bu çıkarmaların çoğu ya maliyet azaltma odaklıydı ya da şirketlerin farklı alanlara pivot etmesiyle ilgiliydi. Pandemi sonrası bir miktar doğal küçülme yaşandı. Sonrasında ise değişen dünya ile birlikte stratejiler güncellenerek yatırımlar başka alanlara kaydı.
7.000 Kişi İşten Çıkarıldı. Peki Gerçekten Ne Oluyor?
Microsoft, 2025 yılına sert bir hamleyle girdi: dünya genelinde 6.000 ila 7.000 kişiyi etkileyen, toplam iş gücünün yaklaşık %3’ünü kapsayan bir işten çıkarma dalgası başlattı.
İlk bakışta bu haber, “AI geliştirici işlerini yiyor mu?” paniğini tetikliyor olabilir. Ama hikâye o kadar da basit değil.
Microsoft bu kararı, performans düşüklüğü ya da verimsizlik gibi klasik gerekçelerle değil; yönetim katmanlarını sadeleştirip, 2024 yılında planlanan AI’a yapılacak 80 milyar dolarlık dev yatırım için kaynak açmak amacıyla aldı.
Üstelik bu küçülmeye rağmen şirket, 25,8 milyar dolarlık net gelirle oldukça güçlü bir çeyrek geçirdi. Azure tarafında büyüme hâlâ hızlı. Ama yapay zeka altyapısı, öyle birkaç GPU’dan ibaret değil — ciddi bir sermaye tüketiyor. Şirket, bu yükü hafifletmek için organizasyonel dönüşüme gitti.
Peki, bu işten çıkarmalar AI’ın işleri elimizden almasının kanıtı mı?
Hayır.
Microsoft açıkça söylüyor: Yapay zeka geliştirici rollerini yok etmiyor, dönüştürüyor.
Bugünün yazılımcısından beklenen şey artık sadece kod yazması değil. Sistem mimarisi anlayan, problem çözme refleksi gelişmiş ve alan uzmanlığı olan mühendisler gerekiyor.
Ve evet, AI ile birlikte çalışabilen insanlar. Bu tablo bize şunu söylüyor:
Kod yazmayı bilen değil, AI’ı anlayıp yönlendirebilen geliştirici kazanacak.
Yani işin özü şu: Koltuklar eksiliyor olabilir ama değerli olanlar için hâlâ yer var.
AI bir tehdit değil. Doğru konumlananlar için bir kaldıraç.
Yönetim Katmanlarını Sadeleştirmek mi?
Microsoft’un 7.000 kişiyi işten çıkarmasındaki en dikkat çekici detaylardan biri şu:
Yönetim katmanları sadeleştiriliyor. Bence burada asıl mesele şu: hızlanmak istiyorlar. Ve hız, belli bir kurumsallık eşiğini geçen şirketlerin en büyük kaybı.
Kurumsal olgunluk, beraberinde bürokrasiyi getiriyor. İlk başta faydalı gibi dursa da zamanla içerideki “gerçek işi yapan” yetenekli insanların enerjisini emmeye başlıyor. Kimi zaman bir fikrin onaylanması, uygulanmasından daha uzun sürüyor.
Yavaşlıyorsun.
Ben Microsoft’un bu geçişi nispeten iyi yöneteceğini düşünüyorum. Ama bu sadeleşme hamlesinde bir risk de görüyorum: Kurumsal bir şirketi startup gibi koşturmaya çalışmak, başınıza gelebilecek en büyük felaket olabilir.
Startup’larda kaos neredeyse faydalıdır. Plansızlık çoğu zaman gereklidir. Ama eğer artık onlarca ekip, yüzlerce çalışan ve milyon dolarlık bir sorumluluğun varsa, o kaosu yönetemeyeceğin gün gelir.
Ve o gün, geri dönüp “biz niye yavaşladık?” diye sormaya başlarsın. İşte o sorunun cevabını çoğu zaman yanlış yerde arar şirketler. Sanırlar ki planlama bizi yavaşlatıyor. Sanırlar ki süreçler yaratıcı enerjiyi öldürüyor. Ve sonra, “herkes her şeyi yapsın” kültürüne geri dönmeye çalışırlar.
İşte şirketin tabanı tam burada yanmaya başlar. Benim gördüğüm çözüm başka bir yerde:
Minimum bürokrasiyle maksimum hizalanmayı sağlayan bir organizasyon yapısı.
Şirketi, doğru sınırlarla, doğru takımlara bölüp ortak bir hedefe koşturmak.
Kolay mı? Hiç değil. Zaten o yüzden birçok startup, scale-up aşamasında senelerini kaybediyor. Yatırım alıyor ama yakıta çeviremiyor. Exit hayal olmaktan çıkıyor, motivasyon düşüyor.
Microsoft’un sadeleşme hamlesi, eğer doğru yapılmazsa "kurumsal kaos"un başka bir versiyonuna evrilebilir.
Peki biz ne yapacağız?
Yeni dünyanın geliştiricilerden beklentisi ne? Bana kalırsa bugünün ve geçmişin dünyası arasında büyük bir fark yok. Tabii sözüm, işini belirli bir kalitenin üzerinde yapanlar için. Eski dünyanın "knowledge worker"ları için kurallar değişmedi. Ama artık uzun süre görmezden gelinen değerler ciddi anlamda kıymet kazanmaya başladı. Bu da işini her zaman iyi yapan geliştiriciler için iyi haber.
Evet, kabul edelim: işler değişiyor. Ama bu işin kaybedeni olmak zorunda değilsin. Hatta doğru konumlanırsan, büyük ihtimalle kazanan sen olacaksın.
❇️ Kodun ötesine geç.
AI hâlâ büyük resmi görme konusunda sınıfta kalıyor. Kod yazmayı herkes öğreniyor, ama "ne yazılmalı, neden yazılmalı" gibi soruların cevabı hâlâ insanda. Sistem mimarisi, problem çözme becerisi ve iş stratejisini anlayan geliştirici yerini kimseye kaptırmaz.
❇️ Domain sahipliği hiç olmadığı kadar önemli
Artık sadece iyi bir yazılımcı olmak yetmiyor. Finans mı, sağlık mı, oyun mu? Hangi alanda çalışıyorsan, o alanın içinden konuşabilen; problemi sadece teknik değil, iş perspektifinden de çözebilen biri olmalısın.
Ürün odaklı düşün. Ucu sana dokunmayan işten uzak durma. "Product-minded developer" her zaman önemliydi ama artık değerini kimse inkâr edemez.
❇️ AI araçlarını tanı, ama körü körüne güvenme.
Kodun her satırını senin yazmana gerek yok. Ama hangi satırın ne zaman yazılması gerektiğini bilmen gerekiyor. AI’ı yanına al — ama bir stajyer gibi düşün.
Yönlendirmen, kontrol etmen ve doğru işe koşman şart. Yoksa kendi işini de, ürününü de sabote eder.
❇️ Vibe Coding’in kölesi olma
Okuyamadığın kodu remote’a sakın gönderme! Günümüzde vibe coding’i övmekten, trade-off’larını konuşmaya sıra gelmedi. Ama önündeki metinle hiçbir bağ kuramıyorsan yanlış bir şeyler var.
Bana kalırsa satır aralarına sıkışan milyon dolarlık bug hikayelerini hiç olmadığı kadar sık duyacağız artık.
Yine Öğreniyoruz. Her Zamanki Gibi.
Bu sektörde rekabet hep vardı. Dönüşüm de işin doğasında var. O yüzden bugün olanları “her şey kökten değişiyor” diye okumak bana çok doğru gelmiyor. Çünkü değişmeyen şeyler yine değişmeyecek. Yazılım dünyasında bazı doğrular, zaman geçse de, teknoloji ne kadar ilerlese de yerini koruyor.
Eğer sadece bir framework yazılımcısıysan, evet bu dönem senin için zorlu olabilir.
Ama framework’lerden ziyade dillerin temellerine hakimsen, bir dili ustalıkla kullanabiliyorsan — zaten tüm framework’lere hızlı adapte oluyorsundur.
Bu seni değişimin dışına değil, merkezine yerleştirir. Çünkü işin özü framework değil, onun üzerinde yükseldiği zihinsel modeldir.
Framework’ler geçicidir.
Diller, prensipler ve yazılımın mimari düşünme biçimi kalıcıdır.
Bugünün en parlak trendi, yarın yerini başkasına bırakabilir.
Ama zamansız bilgi dediğimiz şey — işte o hep kalır.
C# büyük ihtimalle ben emekli olurken de hayatımızda olacak.
SOLID prensipleri, yıllar sonra yine konuşuluyor olacak.
Dağıtık sistemlerin problemleri, AI’ın yazdığı kodlarda da aynen karşımıza çıkacak.
Yeni bir sistem tasarlarken,
Hangi teknolojiyi neden seçtiğini,
Hangi avantajlar karşısında hangi tavizleri verdiğini
biliyor olman gerekecek.
Bu, yazılımın ilk günlerinden beri değişmeyen bir sorumluluk.
Ve bu sorulara vereceğin cevaplar, “iyi bir geliştirici” ile “sadece kod yazan” arasındaki farkı belirleyecek.
Bugün yaşadığımız şey yeni değil. Evet, yeni bir teknoloji ile karşı karşıyayız. Ama biz zaten hep yeni bir şeyler öğrenerek ilerlemedik mi? Şimdi sadece daha kapsamlı bir şeyle karşılaştık. Bu kadar. Ama refleks aynı kalmalı:
Araçlara kapılıp gitme.
AI gibi güçlü bir araç bile, doğru problemle eşleştirilmezse, seni ileri değil, geri götürür.
O yüzden yine aynı yere dönüyoruz:
Temeller.
Her çözüm, gerçek bir probleme karşılık gelmeli.
Elimizin altında belki de bugüne kadarki en güçlü toolset var.
Ama bunu sadece heyecanla değil, stratejiyle kullanmalıyız.
Bugün her yere AI serpmek moda olabilir.
Ama sektör bu fırtınayı atlattığında, geriye kalacak olan şey yine aynı olacak:
Problemi iyi tanıyan, çözümü bilinçli tasarlayan insanlar.
AI’ın nasıl çalıştığını, neyi çözdüğünü, nerede zorlandığını; ve hangi çözümün arkasında ne tür trade-off’lar olduğunu anlamadan bu işin içinde güçlü kalmak mümkün değil.
Ama bunları gerçekten anlarsan,
Sahip olduğun kasların yanına bir yenisini daha eklemiş olursun.
Sadece AI’ı kullanan değil, onunla birlikte çözümler üreten biri olursun.
Çünkü mesele sadece AI kullanmak değil.
Mesele, her zaman olduğu gibi, doğru soruna en doğru ve en etkili çözümü üretebilmek.



> "Product-minded developer" her zaman önemliydi ama artık değerini kimse inkâr edemez.
++++